Tuesday, June 19, 2012

Güven Park'ta dinazor paniği! (Fotoğraflar)

Ankara'da arada bir güzel şeyler oluyor. Bunlardan birisi, Shopping Fest kapsamında Güven Park'a kurulmuş olan dinazor maketleriydi. Şahsen ben bir dino-sever olarak bu maketleri çok beğendim, böyle bir atraksiyonu düşünmüş olmalarına sevindim. Tahmin edebileceğiniz gibi, bu blog yazısında bu maketlerin çektiğim fotoğraflarını göreceksiniz.






Eoraptor'müş bu yukarıdaki vatandaş.



İlk günlerde bu maketler hareketli ve sesliydi. Şöyle bir video çekme fırsatım olmuştu, maketler ilk geldiği gün. O gün yanımda sadece telefonum olduğu için video biraz dandik, ama idare edin işte.

Aslında daha fazla maket var Güven Park'ta, ama diğerleriyle henüz şık bir ışıklandırmanın altındayken karşılaşamadım. Eğer onların da güzel fotoğraflarını çekersem onlar için ikinci bir blog yazısı hazırlarım.

Monday, June 18, 2012

Acedia

Geçen haftasonu, Game Developers Turkey'in düzenlediği game jam'e katılıp Acedia isimli yeni bir macera oyunu çıkardım!

Öncelikle etkinliğin kendisinden bahsedeyim: Game Developers @ Turkey'deki fikirlerimizden birisi kendi game-jam'lerimizi düzenlemekti (bu arada ne kadar çok İngilizce kelime kullanıyoruz... bu başka bir yazının konusu). Belirlenmiş bir tema için, 48 saat boyunca ekip veya kişisel olarak oyun yaptığımız bir etkinlikti bu. . GGJ'den farkı, etkinliğe evlerimizden online olarak katılmamızdı. Epey eğlendik, ortaya güzel oyunlar çıktı. Kişisel favorilerim "Soğan Olsun Mu?" ve "Psychedelic Run".

Bu jam'in teması "Escape" 'di.

Oyun hakkında



Bu etkinlikte tanıştığım Mert Tanır ile hikaye odaklı, kısa bir adventure oyunu olan Acedia'yı çıkardık. Bir adventure oyunundan ziyade, kısa hikayeye benzedi Acedia. Doğru düzgün bir puzzle tasarlamak ve onu da kodlamak için pek zamanımız olmadı (aklıma bir-iki fikir gelmişti, ama onları pek sevmedim). Ama ortaya çıkan üründen memnunum yine de, çünkü benim yapmayı sevdiğim iş, insanlara bir şeyler anlatmak.

Bu game-jam'e, normal bir GGJ'ne ayrılanın belki üçte biri kadar vakit ayırabildik. Oyunu Adventure Game Studio gibi hem iyi bildiğim, hem de kullanımı kolay olan bir araçla hazırladığım için oyunun kodlamasını yetiştirememe gibi bir sorunum olmadı.

Çağlar Şahin'in portföyündeki güzel GDTjam1 Piyano-I eseri de bizim oyunla uyumluydu.

Hikaye



 

Şu hissi bilir misiniz? Her şeye sahipsinizdir. Kendi ülkeniz, size ait bir şato… Güneşin aydınlattığı her neyi görüyorsanız o sizindir. Her şey o kadar güzeldir ki, tüm dünyanızın yıkılması korkusu kalbinizin bir köşesine yerleşmiştir.

İşte ben bu durumdayım. Görüyorum, dev bir karanlık yaklaşıyor benim yuvama. Ama ne yapacağımı bilmiyorum. Bu karanlığı gören tek insan benim. Kime sorsam, böyle bir tehlikenin var olmadığını söylüyor. Yardımcı olacak kimse yok bana. 

Tek başıma halletmem gereken bir iş bu, bu tehlikeden kaçmak!

Oyunu buradan indirebilirsiniz (Windows için, 12,6 MB)

Tam çözüm

Oyunun bulmacası çok mantıklı olmadığı için oyunda takılmanız normal. Yapılması gerekenleri aşağıya siyah renkle yazdım, highlight ederek okuyabilirsiniz.

* Soldaki arcade makinasıyla oynamaya çalışın (el ikonu) 
* Sağdaki masadaki evrakları okuyun (el veya göz ikonu)
* Kahyayla konuşup (konuşma ikonu) bütün soruları sorun (şatodaki yakıtı ve halkın açlığını) 
* Oyun soluklaşmaya, kararmaya başlayacak. Ekranın altına tıklayıp arkaya doğru bakın 
* Renkler tamamen soluklaştıktan sonra tekrar Kahya’nın olduğu sahneye gelmeye çalıştığınızda oyun bitecek