Bir oyun yapımcısı olarak sınırları zorlamayı ve insanlarda olağandışı duyguları uyandırmayı seviyorum. Korku, üzüntü, tiksinti bunların arasında. Türk oyun sektörünün Lars von Trier'i olmak istiyorum. Bu yüzden kendi suratını doğramış bir adamın hikayesini anlatabildim. Bu olağandışı duygular uyandırma arzumu GGJ'de de tatmin etme imkânı buldum. İnsanları güldürürken tiksindiren (ya da sadece tiksindiren), tabuları yıkan bir oyun yaptık: Angaralı Kıronikıls. Oyunda kahrolası bir kıroyu yönetip gelen geçen insanlara tükürüyoruz, laf atıyoruz, iğrençlikler yapıyoruz.
2015 GGJ'sinde Ezgi Çetin ile birlikte takım olduk (kendisini yakında Happily Never After isimli bir RPG ile tanıyacaksınız). Bu oyun fikri Ezgi'nin diversifierları okurken geldi. Maddelerin arasında "sizin yaşadığınız yerde geçen", "hakaret edilmenin nasıl hissettirdiğini anlatan", "tek parmakla oynanabilen" vardı, bunları birleştirdik.
Sonra tema açıklandı, "Şimdi ne yapacağız?". Neredeyse her türlü oyuna uydurulması mümkün bir tema bu, zira her oyunda zaten siz bir şey yapıyorsunuz, karakterin "Şimdi ne yapacağım? Buldum! Oyunda yapacağım şeyi yapacağım!" demesi mümkündü. Biz de kıromuza oyunun başında "Şimdi n'âbıcaz? İtliik, pisliik, hergeleliik!" dedirttik.
Oyunu komik yapan şeylerden birisi de kıroyu Ezgi'nin, yoldan geçen insanları da (kadınlar dahil olmak üzere) benim seslendirmem. Kız seslendirme konusunda cidden yetenekli, diğer konularda da.
Oyunu erken bitirdik. Sabah 6'da filan bitirdik, deadline'a 9 saat filan kala. Sadece 2 kişilik bir ekip için bence gayet başarılı. Benim yazdığım GGJ tavsiyelerini uyguladık. (Ek tavsiye: Orada uyuyacaksanız battaniye getirmeyi unutmayın. Uykusuz kaldığınızda daha da üşüyorsunuz çünkü.) Oyun bittikten sonra jüri sunumuna kadar mal mal etrafta dolaştık, uyuduk, vs.
Peki oyun nasıl karşılandı? İki tip yorumlar geldi; ya oyunu çok sevdiler, ya da nefret ettiler. Nefret edenler genellikle oyunun ahlakî yönünü beğenmediler, bir kısmı dandik GGJ oyunu olmasını sevmediler (çünkü Crysis kalitesinde oyun değildi, ühühü). Ahlakî yönünü eleştirenler biraz hak veriyorum; bu oyunu yaparken insanlarda tiksinti duygusu uyandıracağımı biliyordum. Ama şu var; biz bu oyunu "Ehehe insanlara laf atmak çok güzel ve komik! Siz de atın!" diyerek çıkarmadık, kıroluğa eleştiri getirdik.
Oyunu mobil platforma çıkardık. iOS'a çıkartamadık, çünkü oyunun ofansif olduğuna kanaat getirdiler. Windows Phone 8 ve Android'e çıktık. Şu ana kadar fazla download'umuz yok maalesef, ben daha fazlasını bekliyordum.