Bu yazımda oyun yapımı konusundaki (yetersiz) Türkçe kaynaklardan ve neden İngilizce öğrenmemiz gerektiğini düşündüğümden bahsedeceğim.
Özellikle hevesli gençlerin bulunduğu çeşitli oyun yapımı yardımlaşması komünitelerine üyeyim. Oyun yaparken sorun yaşayan insanlara yardım etmeyi seviyorum. Gençlerden sık aldığım bir istek türü var; sıkıntı yaşadıkları konuyla ilgili yazı İngilizce ve onlar İngilizce bilmedikleri için önlerindeki sorunu çözemiyorlar. Mesela 5 dakikalık bir videoyu Türkçeye çevirip baştan anlatmam istenebiliyor.
Geçen yıl Video Oyun Endüstrisinde Türkiye’nin Yeri ve Rotası Çalıştay'ında konuşulan konulardan birisi oyun yapımında Türkçe kaynaklardı. Bir zamanlar AGS (Adventure Game Studio) için dersler çeviren bir insan olarak çalıştayda fikirlerimi sunmuştum, daha toparlanmış bir halini bu yazıda sunacağım.
Artık çeviri yapmıyorum. Çünkü çeviri yaptığımda insanlara faydadan çok zarar getirdiğimi hissediyorum artık. Neden?
Kaynaklardaki dil sorunu konusunda ülkenin rotası iki farklı yöne gidebilir:
A) Her şeyi Türkçeye çeviririz
B) Gençleri İngilizce öğrenmeye teşvik ederiz
A seçeneği mümkün değil. Birisi oturup popüler oyun motorlarının TÜM resmî/gayriresmî tutoriallarını Türkçeye çevirse bile bu işin sadece ufak bir kısmı. İnsanlar sorun yaşadıkları zaman Stack Overflow, Unity Answers gibi sitelerde sorularının yanıtını İngilizce olarak alıyor. Bütün Stack Overflow'u da Türkçeye çevirmeniz lazım. Unity'nin önemli bir parçası Asset Store'daki assetler. Buradan bir GUI script'i edindiğinizde onu kullanabilmek için talimatlarını okumanız gerekecek, Asset Store'a çıkan tüm assetlerin talimatlarının Türkçeye çevrilmesi de imkân dahilinde mi?
Benim çevirdiğim AGS tutorialları en temel düzeydeydi. İngilizce bilmeyen birisini sadece en basit seviyeye kadar taşıyabilirdi, ötesi için okur tek başınadaydı. Şu ana kadar çevrilmiş Unity makaleleri de tüm Unity'i kapsamıyor olacak ki, bana arada bir "Şu konuyu bana anlatır mısın?" istekleri geliyor.
Üzücü bir gerçek, ama eğer İngilizce bilmiyorsanız oyun yapımında ilerleyebilmek için birisinin size Türkçe çevirmenlik yapmasına bağımlı kalırsınız. Oyun programlamak için nasıl matematik bilmeniz bir zorunluluksa, İngilizcenin de öyle bir zorunluluk olduğunu savunuyorum.
"İngilizce bilmiyorsanız oyun yapmakla uğraşmayın" demek istemiyorum. Eğer bilmiyorsanız öğrenmek için çaba harcamalısınız, çünkü oyun yapımı çaba gerektiren bir iş. Okulunuzda İngilizce ve matematik öğrenmek için çaba harcayın, eğer öğretmeniniz öğretemiyorsa bir şekilde kendiniz öğrenmeye çalışın. Unity'nin bir makalesinin çevrilmesine mi ihtiyacınız var, oturun, yazıdaki kelimelerin sözlükteki karşılıklarını kağıda yazın, anlamlandırmaya çalışın. Ben 14 yaşındayken yaptığım şey buydu, Worldcraft'ın ve AGS'nin tutoriallarını lise İngilizcemle anlamaya çalışıyordum. İngilizceyi bu şekilde öğrendim. İngilizce öğrenmek için çaba harcamazsanız, yardımına ihtiyacınız olduğu konu Türkçeye çevrilmemişse ve kimse sizin için çevirmezse (çünkü kimse bunun için vakit ayırmak zorunda değil) ortada kalırsınız. Bu acımasız bir gerçek. Acımasız olan ben değilim, şartlar.
Sadece oyunun yapım kısmında değil, yayınlama kısmında da yabancı dil bilgisi önemli. Sadece Türk pazarına hitap ederseniz küçük bir kitleyle kısıtlanırsınız, size asıl getirisi olan şey uluslararası pazar. Gelir modeliniz reklam mı? Oyuna koyduğunuz bir reklamın Türkiye'de gösterimi ile ABD'de gösteriminin getirdiği para arasında da ciddi farklar var. Bu da oyununuzda İngilizce dil desteğinin önemine işaret ediyor. Yabancı bir dağıtımcıyla iletişime geçecekseniz her mail'inizi sizin için tercüme edecek birisine bağımlı kalmamanız gerek.
Sözün özü; gençlere balık vermek değil, balık tutmayı öğretmek gerek bence. Kendi başına öğrenebilen, problem çözebilen bir nesile ihtiyacımız var, sektörümüzü ileri noktaya taşıyacak olan böyle bir nesildir.