Blog neredeyse öldü, ama isminin getirdiği gelenecek devam ediyor: Kasım'ın son günü dondurma yemek. Bugün bu geleneği SushiCo'da yerine getirdim. Hayatımda ilk kez kızarmış dondurma yedim. Çok sevmedim, sanırım bir daha uzun bir süre boyunca tekrar yemem.
Bugün dışarıdayken çok güzel bir gün geçirmiştim. Çok geç uyandığım için işe (Aslan Game Studio işlerine, çünkü haftasonları onları yapıyorum) gitmedim, öğle yemeğini yemek için Armada'ya gittim (saat 19:00 falandı, o kadar geç uyandım çünkü). SushiCo'da sushili ve sebzeli noodle'lı menü yedim. Yemekten sonra da soldaki İrlanda temalı barda bir Safari içtim. Her şey yolunda gitti.
Sonra eve gittim. Evdeyken evin birincil banyosunun kapı kolu düştü, kapısı kilitlendi! Çok şükür birisi içerideyken ve evde sadece tek kişi varken olmadı. Korkularımdan birisi evde tek başınayken, ailem şehir dışındayken, telefonsuzken bir odada kilitli kalmak. Kapıyı kıracak kadar güçlü olmadığım için birisi beni kurtarana kadar beklemem gerekirdi, bu sırada açlıktan ve susuzluktan ölürdüm. Korkum bu.
Babam tamircinin ancak pazartesi günü geleceğini düşünüyordu, ben buna rağmen internette, oturduğumuz semtte çilingir bulup aradım. Neyseki cumartesi gecesi çalışıyorlardı. Geldiler, kapıyı tamir ettiler, ama hâlâ tam olmadı. Bir süre kapıyı açık kullanacağız.
Geçen yılki Kasım'ın son günü de başıma aksilik gelmişti. İşten eve giderken bayılacak gibi olmuştum, metro istasyonunda yere yığıldığım için hastaneye kaldırılmıştım. Çok kötü bir gündü.
Bakalım 2020'deki Kasım'ın son gününde beni nasıl bir terslik bekliyor?
Bu arada Aslan Game Studio işleri son aylarda çok yavaşladı. İşe çoğunlukla gidemiyorum, çünkü haftasonları uyanamıyorum. Saat 16:00'da uyanınca işe zaten 18:00'de varıyorum, 21:30 gibi ofisten çıkmam gerekeceği için işe hiç gitmiyorum. Uyku sorunları yaşıyorum, ama asıl sorun motivasyon. Asıl işimden zaten yeteri kadar para kazanırken, bir de doğru dürüst kazandırmayan ek iş için motivasyonum kalmıyor.