Tuesday, November 30, 2021

Kasım'ın son günü, 2021

 

Yılda bir-iki kere (çoğunlukla 30 Kasım'larda) gönderi yayınladığım, terk edilmiş blog sayfama hoş geldiniz. Artık ne zaman uzun bir yazıyla kendimi ifade etmek istersem Facebook'a, LinkedIn'e falan yazdığım için blog sayfasının pek bir amacı kalmadı. Yine de kendimi yılın her 30 Kasım'ı buraya gönderi yazmak, hatta bir de dondurma yemek zorundaymış gibi hissediyorum.

 Bugün bir tane Magnum yedim. Fotoğrafı çok güzel çıkmadı ama olsun.

Bu yıl Ağustos'ta indie geliştiriciliği bıraktım. Artık senior oyun programcısı olarak Gambol Games'te çalışıyorum. Hayatımdan memnunum. Yine sevdiğim bir işi, oyun yapıyorum ve indie'liğin getirdiği maddi kaygılardan da kurtuldum.

Aslan Game Studio zamanında bazı şeyleri doğru, bazılarını da yanlış yaptım. Pawn of the Dead bu yanlışlardan biriydi, belki de en büyüğü. Niche bir kitleye (satranç severlere) oyun yapmak her zaman yanlış bir hareket değil ama bu niche kitlenin çok ilgilenmeyeceği bir oyun (satranç varyasyonu) yapmak hata. Görseller için çok yüksek bir bütçe olmadan, gerçekçi gözükmeye çalışan 3D oyun yapıp piyasadaki diğer oyunlarla rekabet etmeye çalışmak da bir hata. Pawn of the Dead yerine ticari bir korku oyununa (Clown House 2?) zamanımı ve bütçemi ayırsaydım başarılı bir stüdyo yönetmiş olabilirdim belki.

Ama artık mutsuz değilim.

Friday, January 15, 2021

Leverage hakkındaki görüşlerim


 

 

 Bugün sevdiğim bir dizi olan Leverage hakkında konuşmak istiyorum.

 
Ablam bir gün Ankara'dayken "Leverage diye bir dizinin ilk bölümünü izledim, zekice yazılmış bir dizi, sen belki seversin" diyerek bu diziyi önerdi. Beraber izledik ve gerçekten de çok sevdim. Sonra dizinin geri kalan bölümlerini de izledik.

“Sometimes, bad guys make the best good guys.”

Konusu şu: Nathan Ford isimli dahi bir adam ("mastermind" diyeyim), suçlulardan oluşan bir ekibi yöneterek, zor durumda kalmış insanlara yardım ediyor. Genellikle çok güçlü bir insan/şirket bu yardıma ihtiyacı olan insanlara kötülük yapmış oluyor, Leverage ekibi de bu kötülük yapanlardan intikam alıyor. Ekip; yakın dövüş uzmanı ("hitter" diye geçiyor), hacker, hırsız ve dolandırıcıdan oluşuyor.

Dizi 5 sezondan oluşuyor ama her bölümün kendi hikayesi var. Denemek için ilk bölümünü/bölümlerini izlemenizi bu yüzden tavsiye edebilirim, her ne kadar ana olaylar ve karakterler dizi boyunca zamanla gelişse de sadece ilk bölümünü izleseniz bile keyif alabileceğiniz bir dizi. İlk bölümde bu ekibin nasıl birbiriyle tanıştığı anlatılıyor, heyecanlı bir bölüm.

IMDb'de türü "Suç, gizem, gerilim" olarak geçse de dizinin güçlü bir mizahi bir yanı da var. Bu konuda çok spoiler vermek istemiyorum.

Her karakterin güçlü ve zayıf olduğu yanları var. Mesela ekibin hırsızı Parker çok yetenekli bir hırsız ama normal bir insan olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyor. Dövüş uzmanı Eliot inanılmaz iyi bir dövüşçü ama teknolojiden hiç anlamıyor.

Şimdi dizinin yapımcıları Leverage 2.0 üzerinde çalışıyor, umarım o da güzel olur.

Benim için neden kıymetli? Çünkü izlerken keyif aldım, karakterlerini çok sevdim. Bir dahinin bir ekibi yönettiği zekice bir diziyi yazmak zor bir iş, senaristleri ayrıca tebrik etmek gerekiyor.