Yılda bir-iki kere (çoğunlukla 30 Kasım'larda) gönderi yayınladığım, terk edilmiş blog sayfama hoş geldiniz. Artık ne zaman uzun bir yazıyla kendimi ifade etmek istersem Facebook'a, LinkedIn'e falan yazdığım için blog sayfasının pek bir amacı kalmadı. Yine de kendimi yılın her 30 Kasım'ı buraya gönderi yazmak, hatta bir de dondurma yemek zorundaymış gibi hissediyorum.
Bugün bir tane Magnum yedim. Fotoğrafı çok güzel çıkmadı ama olsun.
Bu yıl Ağustos'ta indie geliştiriciliği bıraktım. Artık senior oyun programcısı olarak Gambol Games'te çalışıyorum. Hayatımdan memnunum. Yine sevdiğim bir işi, oyun yapıyorum ve indie'liğin getirdiği maddi kaygılardan da kurtuldum.
Aslan Game Studio zamanında bazı şeyleri doğru, bazılarını da yanlış yaptım. Pawn of the Dead bu yanlışlardan biriydi, belki de en büyüğü. Niche bir kitleye (satranç severlere) oyun yapmak her zaman yanlış bir hareket değil ama bu niche kitlenin çok ilgilenmeyeceği bir oyun (satranç varyasyonu) yapmak hata. Görseller için çok yüksek bir bütçe olmadan, gerçekçi gözükmeye çalışan 3D oyun yapıp piyasadaki diğer oyunlarla rekabet etmeye çalışmak da bir hata. Pawn of the Dead yerine ticari bir korku oyununa (Clown House 2?) zamanımı ve bütçemi ayırsaydım başarılı bir stüdyo yönetmiş olabilirdim belki.
Ama artık mutsuz değilim.