Son birkaç gündür hayatım bana anlamlı geliyor. İyileşeceğime olan inancımın bittiği, öfkemin hayat boyu süreceğine inandığım anlarım olmuştu son birkaç aydır. Sık sık. Ama iyileşebildiğimi görüyorum.
Bugün Ankara'da karlı bir gündü. Parmağıma düşenlerin kristalize yapısını inceleyebileceğim kadar büyük kar tanelerinin yağdığı soğuk ve güzel bir gün. Keşke sabah yanımda fotoğraf makinemi getirseydim, çok güzel fotoğraflar çekebilirdim.
Soğuğu seviyorum. İç dünyamı soğuk, karlı, karanlık bir yer olarak resmederim. Ama iç dünyamda ilk başta görülmeyen şey, bu soğuğun ısırıcı bir soğuk olmadığı, iç dünyamda içine girdiğinizde sizi sıcak tutacak şatoların var olduğu. Ve gecenin karanlık olmadığı.
Hayalimdeki yılbaşı The Nightmare Before Christmas'ımsı havadan uzak. Korkunç şeyler hayal etmiyorum, sadece sevdiğim insanlarla beraber olabilmek ve onların beni sevdiğini hissetmek istiyorum. Sadece basit sevgi sözcükleri ve yanımda olabilmeleri... Akıl hastanesine kapatılmamın gündeme geldiği zamanlarımda bile benden kaçmayacak insanlar... Noel Baba'yı filan istemiyorum, sadece karlı bir gecede sıcak bir evde ailem dışındaki sevdiklerimle beraber olmak ve onların bana güvendiğini hissetmek. Çok mu şey istiyorum?
1 comment:
Buraya da bakmasam blogu bana haber vereceği yok yeni yazı yazdığından. Neyse; kendini huzurlu hissetmene sevindim. Ayrıca son cümlendeki isteğin olur yakın zamanda umarım. Çok fazla birşeyler istemiyorsun merak etme:D:D
Post a Comment