Çok uzun bir süredir hakkında yazı yazmadığım, ama daima aklımda olan şeylerden birisi Asporia isimli hayalî ülke. Bu yazıyı arkaplanda şu parçayı dinleyerek okumanız tavsiye edilir (StarCraft II'nin oyun içi Terran müzikleri bana hep hayal ettiğim Asporia'yı anımsatır).
Tekboynuzlu atların, cadıların, büyücülerin, prenslerin, kraliçelerin, aslan formuna dönüşebilen insanların var olduğu fantastik bir dünya hayal edin. Bu dünyada sadece büyü olmasın, ama bazı diyarlarda insansız savaş uçakları, makineli tüfekli askerler, android hizmetçiler, teknoloji araştırma merkezleri gibi bilim-kurgusal veya günümüz teknolojisine ait öğelere de rastlanabilsin.
İşte bu hayalî dünyanın kuzey topraklarında (aslında çoğunlukla buzullarında) kurulmuş ütopik bir prenslik, Asporia. Hem teknolojiyi, hem de büyüyü barındıran soğuk, eşsiz bir diyar. Leviathan ülkesinin müttefiklerinden birisi.
Asporia'nın içinde bulunduğu dünyada teknoloji, büyücüler tarafından, büyünün alt bir dalı olarak görülür. "Biz doğa yasalarına aykırı bir iş yapmıyoruz aslında", demişti Klox isimli usta bir büyücü, "Bizim yaptığımız şey doğa yasalarının açıklarını bulmak, doğayı istediğimiz şekilde yönlendirebilmek, manipüle etmek. Bunu tesadüfen ortaya atılmış, uydurulmuş sözlerle, davranışlarla gerçekleştiremezsiniz. Büyü yapabilmek için öncelikle doğayı, içinde bulunduğunuz evreni anlayabilmeniz, en nihayetinde de bildiklerinizi birbirleriyle akıllıca bir şekilde birleştirebilmeniz gerekir. İşte bu yüzden büyücülük, zekâ gerektiren bir zanaattır. Bir kağıt üzerinde yazılı sözleri herkes ezberleyebilir, ama suyu ateşe çevirmeyi başarabilmek için önce suyun doğasını anlayabilmeniz gerekir. Ben bir transistörün yarı-iletken maddeleri nasıl kullandığını veya sayfalarca süren makine dili komutlarını incelediğimde bizim zanaatımızdan çok farklı bir yaklaşımın sergilenmediğini görüyorum.". Büyücü Klox'un bu sözleri sarf ettikten sonra Gauss tabancası sahibi bir mühendis tarafından silahlı saldırıya uğraması trajik bir olaydır (Klox, zırh vazifesi gören tılsımları sayesinde saldırıdan yara almadan kurtulurken aynısını şu an hayatını mavi bir kurbağa olarak devam ettiren mühendis için söyleyemeyiz). Anlaşılan o ki, teknolojiyi geliştiren sınıfın pek tutmadığı bir düşünce bu.
Teknoloji disipliniyle uğraşan insanlara göre ise büyü... Büyü gibi bir şeydir. Anlaşılmaz, rastgele, ama tuhaf bir şekilde işe yarar.
Asporia'da geliştirilen teknoloji, Asporia dışında dünya üzerindeki az sayıda ülke tarafından kullanılmaktadır. Bu dünyadaki ülkeler genellikle büyüye yoğunlaşmıştır, tuhaf Asporia teknolojisine ya soğuk bakmaktadır (çünkü zaten ihtiyaçları yoktur), ya da onu hiç kullanamamaktadır. Örneğin, Asporia'da üretilen hiçbir mekanik veya elektronik cihazın Leviathan'da çalıştığı görülmemiştir. Cihazların ya mekanik parçaları paslanmaya ya da elektronik yapılarında kısa devreler oluşmaya başlamıştır, bunun görünen nedeni Leviathan'ın aşırı nemli olması. Asporia'nın derin sularının altında sorunsuz bir şekilde çalışan balık tutucu ve inci toplayıcı akıllı makinelerin Leviathan'da karadayken bile bozulmaya başlaması akıllara "Acaba elektronik cihazları etkisiz kılan bir koruma büyüsü mü var?" sorusunu getirmektedir.
Asporia Prensliği sınırları içerisinde yerleşime uygun ormanlık alanlar mevut olsa da, ülkenin önemli bir kısmını soğuğun hakim olduğu kuzey toprakları oluşturmakta. Üzerinde bulunduğu dünyanın Kuzey Kutbu'na yakın olan bu buzul bölgede herhangi bir kasaba veya şehir bulunmamaktadır. Bunun yerine; araştırma merkezleri, büyücülük kuleleri, karargâh benzeri tesisler ve bir şato inşa edilmiştir. Su Kristali Kulesi'nde çeşitli diyarlardan gelmiş seçkin büyücüler çalışmalarını rahatsız edilmeden sürdürürken, Serin Mavi tesisinde teknolojiyle az da olsa ilgilenen diğer ülkelere ihraç edilecek ürünler geliştirilmektedir. Asporia Bankası'nın binası, Asporia'ya ve diğer ülkelere ait değerli eşyaların güvenle saklandığı kasalara ait bir tesistir. Enerji santrali, Asporia'daki binaların içlerini yeterince ılık tutacak enerjiyi sağlamaktadır. Henüz kimse Asporia'da donarak ölmemiştir, tabi binaların içinde kaldıkları süre boyunca.
Ülkenin nüfusu azdır. Temizlik, garsonluk gibi hizmetler, insan şefler tarafından yönetilen ve bakımı yapılan android robotlar tarafından verilmektedir. Ülkedeki insanlar genellikle yöneticiler, bilim adamları, büyücüler, komutanlar, sanatçılardır.
Asporia, "Aslan İni" isimli şatosu yaşayan Prens Arleon ve ona bağlı olan yedi şövalyesi/lordu tarafından yönetmektedir. Arleon ve şövalyeleri, bazen bir aslan, bazen de aslanadam formuna girebilme özelliğine sahip insanlardır. Bu aslan liderlerin amacı, Asporia'yı ve müttefiklerini kendi dünyalarının en güçlü ülkeleri haline getirmektir, askerî, ekonomik ve kültürel olarak.
5 comments:
Harika olmuş!
^^
Bu arada yazıyı okuduktan sonra gaza geldim, deviantartına girip Asporia çalışmalarını en baştan inceledim. Cidden çalışmaların Asporia'yı canlı kılıyor. Yeni çalışmalar yapman lazım, bu hikaye konusunda da ilham verici olacaktır.
Sonra Water is Pure'u gördüm, Çağla ve Tılsım seçimini yine takdir ettim ve merak da ettim, "Zifir'i nasıl görürdün acaba" diye. ^^
Televizyonunu yeni açanlar için, deviantArt'taki Asporia galerim.
Eheh, teşekkürler ve haklısın. Uzun süredir Asporia ve Arleon'la ilgili doğru düzgün bir fotomanipülasyon çalışması yapmadığımı ben de fark ettim bugün bu yazıyı yazarken. Yazıya eşlik edecek resim bulmakta zorlandım.
Zifir de kesinlikle resmetmek istediğim bir karakter.
Wow:)
Post a Comment