Bu yazı bir günlük gönderisi olacak. Kafamda birkaç düşünce var, bunları buraya aktarmak istedim.
Bugün bir pazar günü. Atakule'ye ve Botanik Parkı'na gitmek beni rahatlatan bir etkinlik, bugün de bunu yaptım. Atakule ve Botanik Parkı'nı neden sevdiğimi belki başka bir yazıda anlatırım.
Atakule'nin içinde yürürken kulağıma yaylı enstrümanlarla çalınan, tanıdık bir melodi geldi. Ses kaynağına doğru yürüdükçe iki tane müzisyenin My Way'i çaldığını anladım. Çok güzel çalıyorlardı. Videolarını veya fotoğraflarını çekmedim, keşke yapsaydım. Geçmişte yaptıklarımı ve gelecekte yapacaklarımı sık sık düşündüğüm bir dönemde My Way'e denk gelmiş oldum.
"Regrets, I've had a few
But then again, too few to mention"
Kendi pişmanlıklarım hakkında "bahsetmek için çok az sayıdalar" diyemiyorum. Geçmişte korkakça veya onursuzca veya aptalca şekillerde yaptığım (veya yapmaktan kaçındığım) şeyler sık sık aklıma geliyor. Ama bugün şu an geldiğim noktada onları hatırlamak bana acı vermiyor. Çünkü onları kendi şeklimde yaptım/yapmadım. Ne eksik, ne de fazla. Esas olan, hatalardan ders çıkarabilmek ve olmak istediğim insana yakışan şeyleri yapmaya gayret etmek.
No comments:
Post a Comment