Son aylarda çektiğim ilginç fotoğraflar...
Uzun bir süredir "rastgelelikler" temalı bir post yayınlamamışım, son üç ayın rastgeleliklerini tek bir postta eriteceğim. Bilmeyenler için; bu blogta benim "rastgelelikler" ile kast ettiğim şey, belirli bir temaya bağlı kalmaksızın paylaştığım, çoğunlukla benim elimden çıkmış olan görseller ve yazılardır. Araya "şu an neler yapıyorum, ne haldeyim?" gibi soruları cevaplayan cümleler de katarak.
Bu aralar oldukça mutluyum, çünkü kalbimin seçtiği işleri yapıyorum. Crimm's Son da iyi gidiyor, ama şu an size gösterebileceğim bir şey yok. Elimdekiler ya öncekilere çok benziyor (mutlu The Sims 3 evindeki mavi çocuk işte), ya da oyunun hikâyesiyle ilgili ölümcül spoilerlar barındırıyor. Quadratum Mortis de güzel gidiyor.
Fotoğraflara geçmeden önce, hemen sizinle paylaşmak istediğim bir anım var. Ekip arkadaşlarımla gittiğimiz bir akşam yemeğinde konu, bloglardan açılmıştı ve ben de buradan bahsetme fırsatını kaçırmadım. Bloga cep telefonundan girip bakmak istedik, blogun adresini girmek yerine Google'dan "Ahmet Keleş Blog" ifadesini girdik. Çıkan ilk sonuç buydu (tam o sayfa değildi, ama görülen ilk şeylerden birisi bu yazıydı). Daha da komik olan şey, benim Ezgi adında yakın bir arkadaşımın olması, üniversite zamanından.
Öhöm, neyse. Odamdan ve ofisimden (daha doğrusu eski ofisimizden, çünkü yeni binaya taşındık) birkaç kare.
(En alttaki PS3 Move resmi, üsttekinin düzenlenmemiş hali. "Gem", cihazın teknik ismi. Ve evet, bu resim ofiste çekildi.)
---
Bir de geçenlerde ateşimin yükseldiği bir akşam yazdığım cümleler...
Ve bu sıkıntılı anımda o soyut varlık, bulunduğum ortama geldi, davet edilmeyi beklemeden. Onun ne olduğunu açıkça belirten üç adet harf, alnının üzerinde inci taneleri gibi parlıyordu: "K", "A", "L"!
No comments:
Post a Comment