Bugünlerde Asporia'ya hakim olan ölümcül günah Sloth, başka bir adıyla Mıymıylık. Günün büyük bir kısmında kendimi bitkin hissediyor, kendimi kulağımda müzikle rahatça bir yere uzanmış, hayallere dalmış bir şekilde buluyorum. Yapmam gereken şeyleri yapabilmek için kendimi zorlamam gerekiyor.
Çok mutluyum, ama keşke daha çalışkan ve verimli olabilseydim...
Son bir-iki günde yaptığım ilginçliklere değinirsem...
Elimdeki dandik, çok eski bir webcam'i infrared kameraya çevirmeye çalıştım. Bunun için kamerayı söküp merceğin önündeki (bütün normal kameralarda bulunan) kızılaltı filtresini çıkarmanız ve önüne film negatifi gibi, insan gözünün algılayacağı frekanstaki ışığı engelleyip gerisini geçiren bir filtre koymanız gerek. Malesef bu işlemi yaptıktan sonra webcam'i bilgisayarlara tekrar tanıtamadım, ama en azından elime çok güzel parlayan bir kızılaltı filtresi geçti.
Bu alttakiler de dün Altınpark'ta çektiğim fotoğraflar. HDR denemelerimin büyük bir kısmı tam apaçi HDR'ı oldu, buraya koyduklarım biraz güzel olanları (aslında 'düzenlenmiş HDR' bazıları için en uygun tanım olacak).
Bu en alttaki HDR değil, çok aceleyle çektiğim bir resim. Arkamdan atlı kovalamıyordu belki, ama resmi çekmeden önce atların bana doğru geldiğini sanmıştım.
4 comments:
uu atlılar. o deilde altınparkta ki o ahır çok pis kokuodu en son gittiğimde aklıma geldi nedense.
güzel olmuş bence fotoğraflar D:
Fotoğraf sanatını üstün kılan şeylerden birisi de bu!
oha süpermiş filtre! magical item gibi! çok etkilendim!
Evet, o dandik webcam'in içinden böyle güzel bir şey çıkması şaşırtıcıydı. Ama keşke onu kaybetmeseydim, belki birisine hediye filan hazırlarken o parçayı kullanabilirdim :(
Post a Comment