Saturday, October 9, 2010

Starless

Yapmam gereken bir sürü iş var, ama canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Canım oldukça sıkkın.

Kendimi hiçbir boka yaramayan tipler gibi hissediyorum.


--

Bir deviant'ı (yani DeviantArt üyesini) tanımanın, o sanatçı hakkında fikir edinmenin yollarından birisi galerisine bakmaktır. Yaptığı çalışmalar o kişiden izler taşıyacaktır şüphesiz.

Ama pek üretken olmayan, dA'daki zamanının büyük bir kısmını başkalarının yaptıklarını incelemekle geçiren bir üyeyi tanımanın en iyi yolu onun galerisini değil, favorilerini incelemektir. İşte benim favorilerim bunlar. Arada çok sevimli şeyler de var, ürkütücü olanlar da. O kadar çok insanı ve klubü takip ediyorum ki, takip listemdeki çalışmaların sayısı 1000'in altına düştüğünde "Oh, biraz eridiler," diye seviniyorum.

Özellikle beğendiğim çalışmalar Awesomeness klasöründeler. Onların burada olmasının nedeni teknik başarıları değil ("teknik başarı" saçma bir kelime oldu zaten), bana hayal dünyam Asporia'yı veya sevdiğim başka şeyleri hatırlatıyor olmaları.


--
Paintball'u bırakacağım sanırım. Geçen gün tam alnımın ortasında, derimde patlayan ve boyası maskemin içine, gözlüğümün üstüne sıçrayan boya topunun bunda büyük bir etkisi var. Ama bu oyunu beceremiyorum nedense. Bazı insanlar asker olmak için doğar. Ben onlardan birisi değilim. Orta Çağ'da yaşayan bir asker olsaydım herhalde ilk savaşımda ölürdüm.

Quake 3'ü bu kadar çok sevmemin nedeni canavar gibi iyi oynayabildiğim nadir oyunlardan birisi olması (aslında oyunu çok sevdiğim için iyi oynuyorum ve iyi oynadığım için oyunu seviyorum). Ama takım halinde oynarken değil. Hayatım boyunca hiçbir takım oyununda takımımla iyi bir koordinasyon kurabildiğimi, ekibime başarı getirdiğimi hatırlamıyorum. Tüm başarılarım tek başıma yaptıklarımdaydı. Paintball keşke deathmatch olsaydı.

No comments: