Saturday, May 14, 2011

Kuyuya taş atılması, Contorium

Bu kadar saçma bir konu hakkında yazı yazmak fikrinden nefret ediyorum, yapmam gereken başka bir sürü iş varken. Ama contorium'la ilgili videonun Facebook'ta bu kadar çok yayıldığını görünce kendimi tutamadım.

"Contorium ne lan?" derseniz, Ekşi Sözlük'teki ve İTÜ Sözlük'teki başlıklarını vereyim (evet, İTÜ Sözlük'teki gord10 insanı benim).


Burada linkini vermeyeceğim videoyu güzel hazırlamışlar, Zeitgeist alıntıları da takdir edilesi. Ama tüm bunlar bir saçmalık! Eğer benim bir-iki şey bildiğimi düşünüyorsanız inanın bana.



Şu haberi göstermeliyim:
http://www.taraf.com.tr/haber/turkiye-nin-en-vatansever-elementi-contorium.htm
(Haberde ismi geçen çocuk benim güvendiğim  bir arkadaşımın arkadaşıymış bu arada. Can'ın başı milletle dalga geçmek için 2007'de yazdığı kolpa forward mail yüzünden cidden belaya girmiş, Taraf gazetesinin bu konuda yalan söylemediğini teyit edebilirim)

Benim inanamadığım şey; bu kadar çok aklı başında insanın bir videoya ikna edici bir şekilde hazırlandığı ve başında "All truth passes through three stages. First, it is ridiculed." ibaresi bulunduğu için inanması, içeriğindeki mantık hatalarına rağmen.

Rus bilimadamının bir cinlikle toryumu periyodik tabloda 90'a (yani Contorium'un olması gereken) yerleştirdiği söyleniyor. Element dediğimiz şeyler periyodik tabloda zaten atom numaralarıyla sıralanırlar, ayırt edici özellikleri de atom numarasıdır. Bir toryum atomuna "toryum" dememizin sebebi atom numarasının 90, yani 90 adet protona sahip olmasıdır. Rus bilimadamının toryum denilen şeyi kendisinin yaratıp "Aa, Boğaz'a olan uzaklığı 367 km" diyerek Manisa'ya kendisinin yerleştirmediğini biliyoruz. Onun aslında atom numarası 90 olan bir elementi keşfetmesi ve onu periyodik tabloda 90'ın olması gereken yere yerleştirmiş olması inanılması çok mu zor bir şey? Manisa ile Boğaz arasındaki mesafenin tam da con'un kütle numarasına eşit olmasına inanmaktan daha mı zor? Veya şunu sorayım: Toryum maddesinin periyodik tablodaki yeri sizce ne olmalıydı?  (Aslında bu videoyu babama da (kimya yüksek mühendisi) gösterip onun yorumlarını da yazacağım buraya, Ankara'ya döndüğü zaman). Bu paragrafı sadece sakat eğitim müfredatımızdan arta kalan bilgilerimle değil, yabancı kaynaklardan da edindiklerimle yazdığımı belirteyim.

New York'ta bulunan Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırının Microsoft'a bağlanması oldukça fantastik. Tamam, WTC'de Microsoft'un da ofisinin bulunması doğal, ama Microsoft'un Washington'da veya Silikon Vadisi'nde veya başka eyaletlerde saldırıya açık eşek kadar merkezleri olduğunu bilmiyor musunuz?

Bir işletim sisteminde bazı isimlerde klasör açmaya izin verilmemesinin basit bir açıklaması vardır: İşletim sistemi komutlarındaki anahtar kelimelerin klasör isimleriyle karışmaması. Bizim (ve aslında bütün dünyada, çünkü diğer ülkelerde bulunan Windowslarda da 'con' isminde klasör açılamıyor) contorium araştırması yapamamız için bunun engellendiğine inanmaktan daha mı zor bu dediğim şey? (Ve evet, biz beyinsiz
olduğumuz için 'cont', 'contorium', 'contoryum', 'kontoryum' adında klasör açmak aklımıza gelmeyecek.)

Trivia: "Con" İngilizcede "üçkağıt, dolandırıcılık" anlamına gelmektedir.

P.S: Contorium olayının kolpa olması, şu an sadece güçlükle fark edebildiğimiz başka komploların gerçek olmadığı anlamına gelmez. Dönen çarkların olduğuna inanıyorum, evet, ama önünüze gelen her halta sadece bu komployu desteklediği ve biraz da bilimsel, ciddi gözüktüğü için inanmayın lütfen.

No comments: